Özel eğitim ihtiyacı duyan bir öğrencinin ailesinin sürece katılması, öğrencinin aldığı eğitimden daha fazla yarar elde etmesini sağlamaktadır. Öğrencilerin daha iyi duruma gelmeleri, bağımsızlaşabilmeleri için ailenin aktif olarak sürece dahil olması sağlanmalıdır. Öğrenci-aile-öğretmen işbirliği ile öğrencinin eğitimden aldığı verim dah
Özel eğitim ihtiyacı duyan bir öğrencinin ailesinin sürece katılması, öğrencinin aldığı eğitimden daha fazla yarar elde etmesini sağlamaktadır. Öğrencilerin daha iyi duruma gelmeleri, bağımsızlaşabilmeleri için ailenin aktif olarak sürece dahil olması sağlanmalıdır. Öğrenci-aile-öğretmen işbirliği ile öğrencinin eğitimden aldığı verim daha fazla arttırılmış olmaktadır. Ayrıca bu şekilde bir işbirliği ile öğrencinin edindiği becerileri günlük yaşama yansıtması ve genelleştirebilmesi sağlanacaktır. Çocuğun günlük yaşantısında aile büyük rol oynamaktadır. Çocuklarının özellikle günlük yaşantıdaki öğretmenleri olmaktadır anne, baba ve kardeşler…
Özel Öğrenme Güçlüğü, bir çocuğun zekası normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen, dinleme, düşünme, anlama, kendini ifade etme, okuma- yazma veya matematik becerilerinden bir ya da birkaçında yaşıtlarına ve zekasına oranla düşük başarı göstermesidir. Okuma Bozukluğu, Yazılı Anlatım Bozukluğu, Matematik Bozukluğu alt gruplarını içerir.
Eğitim, belirlenen amaçlara göre insanların davranışlarında belli yararlar sağlayan planlı ve programlı etkinliklerdir. Bireylerin toplumsallaşması, kendi yeteneklerinin farkına varması ve davranışlarını şekillendirmesi süreçleri de eğitim aracılığı ile edinilir. Eğitim de fırsat eşitliği ilkesi doğrultusunda tüm bireyler gibi zihinsel ye
Eğitim, belirlenen amaçlara göre insanların davranışlarında belli yararlar sağlayan planlı ve programlı etkinliklerdir. Bireylerin toplumsallaşması, kendi yeteneklerinin farkına varması ve davranışlarını şekillendirmesi süreçleri de eğitim aracılığı ile edinilir. Eğitim de fırsat eşitliği ilkesi doğrultusunda tüm bireyler gibi zihinsel yetersizliği olan bireylerin de aynı süreçlerden geçmeleri söz konusudur.
Yaygın Gelişimsel Bozuklukta; Otizm, Atipik Otizm, Asperger Sendromu, Rett Sendromu ve Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu olarak alt kategorileri yer almaktadır. En çok tanı konulan bozukluk ise Otizm olmaktadır. Yaygın Gelişimsel Bozukluğu olan bireyde ilk fark edilen özellik sözel ve sözel olmayan iletişimde yetersizliklerin görülmesidi
Yaygın Gelişimsel Bozuklukta; Otizm, Atipik Otizm, Asperger Sendromu, Rett Sendromu ve Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu olarak alt kategorileri yer almaktadır. En çok tanı konulan bozukluk ise Otizm olmaktadır. Yaygın Gelişimsel Bozukluğu olan bireyde ilk fark edilen özellik sözel ve sözel olmayan iletişimde yetersizliklerin görülmesidir. Özellikle son dönemlerde Yaygın Gelişimsel Bozukluk tanısı alan çocuk sayısında artış olduğu görülmektedir. Bu yüzden ailelerin çocuklarını iyi gözlemlemeleri gerekmektedir. Çünkü tanının en erken zamanda alınması demek eğitimin de erkenden başlaması anlamına gelmektedir. Bu tanının konulma süreci klinik değerlendirme ile davranışsal özelliklerine bakılarak olmaktadır. Otizm tarama testleri, Otizm değerlendirme testleri, Zeka testleri ve tıbbi tetkiklerle tanı koyma süreci olmaktadır.
Telif Hakkı © 2022 İvrindi 7 Eylül Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi - Tüm Hakları Saklıdır.
GoDaddy Destekli
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.